Sizi bilmem ama, biz yurtdışı harcamalarımızın %90’ından fazlasını kredi kartı ile yapıyoruz. Sadece yiyecek/içecek otomatlarına, toplu taşıma araçlarına ve sokak satıcılarından yapılan düşük tutarlı alışverişlere yetecek kadar bir miktar para bozduruyoruz. Bu yazı, sizi de kredi kartı kullanmaya ikna etme yazısı olacak.
Evet, kredi kartı ile yapılan işlemlerde banka sizden bir komisyon alıyor, ama zaten paranızı o ülke parasına çevirirken döviz bürolarına da komisyon ödüyorsunuz. Üstelik de iki kere; seyahat sonunda elinizde kalan fazla parayı tekrar çevirdiğinizde yeniden bir komisyon daha ödenmiş oluyor.
Yurtdışında hangi kredi kartını kullanmalı?
Benim yurtdışında kullandığım, avantajlı olduğunu düşündüğüm iki kredi kartım var. Bu kartları hem yurtdışı işlemlerde sağladıkları indirimler ve düşük komisyon oranları sebebiyle, hem de yurtiçinde sundukları çeşitli kampanyalar ve biriken puanlarla uçak bileti alma, araba kiralama gibi seçenekler sundukları için tercih ediyorum.
Parafly Platinum (Halkbank)
- Yurtdışı işlemlerde, sahip olduğum kartlar arasında en düşük komisyon bu kartta. Genelde piyasadaki kurun üstüne %1 koyarak işi hallediyor.
- Cumartesi Restoran İndirimi kampanyası: Cumartesi günleri yurtiçi yurtdışı farketmeksizin, restoranlarda %25 indirim sağlıyor. Bu indirim sadece 35 TL üstü işlemlerde var ve günlük toplam indirim 20 TL ile sınırlı. Yurtdışında iki kişinin 35 TL altına iki kahve bile alması neredeyse imkansız olduğundan bu limite pek takılmıyoruz.
- Her Yer Lounge kampanyası: Parafly ile bir havayolu şirketinde harcama yaptığınızda (bilet, yemek, ek bagaj vs. için), 6 ay içinde herhangi bir uçuş gününde havaalanlarında kullanabileceğiniz 25 TL indirim veriyor. Kafe ve restoranlarda yaptığınız harcamanın 25 TL’si ekstrenize indirim olarak yansıyor. Önceden bu indirim 50 liraydı ve avro 3 lira iken €15 ile sofrayı donatıyorduk. Şimdi bir sandviçi bedavaya bile alamıyoruz ama hiç yoktan iyidir.
- Yurtdışı seyahatleriniz için seyahat sigortasını ücretsiz olarak yaptırabilirsiniz, bileti Parafly ile almış olma şartı yok.
- Her 150 TL ve üstü yurtiçi/yurtdışı harcama için, o takvim ayında kullanmalık, İspark otoparklarında 3 saat ücretsiz park hakkı veriyor.
- Kazandığınız puanları (ParafPara), seyahat harcamaları için kullandığınızda puanlar 2 ya da 3 kat değerli olarak kullanılabiliyor. Ama maalesef çoğu kampanyadan kazanılan puanların kullanım süresi var.
Adios Premium (Yapı Kredi)
- Komisyon oranı Parafly’a göre yüksek. İşlemler, ortalama %3 komisyonla gerçekleşiyor. Ancak;
- Yurtdışında restoran ve otel poslarından gerçekleşen işlemlere anında %5 indirim veriyor. Cumartesi günleri hariç tüm restoran, kafe harcamalarımızı bu kartla yapıyoruz (cumartesi Parafly). Yalnız bu kampanya online işlemlerde geçerli değil, yani otelin sitesinden rezervasyon yapıp anında ödediğinizde indirim alamıyorsunuz.
- Sabiha Gökçen Havalimanı Duty Free mağazasında %5 indirim sağlıyor.
- Neredeyse her ay yurtdışı işlemler için bir puan kampanyası oluyor, birkaç aydır 350 TL üstü işlemlere 15 TL Worldpuan kampanyası var. 350 TL üstü bir otel harcamanızdan hem %5 indirimi alıyor, hem de 15 Worldpuan kazanıyorsunuz.
- Kazandığınız puanları (Worldpuan), seyahat harcamaları için kullandığınızda puanlar 2 kat ve daha fazla değerli olarak kullanılabiliyor. Parafly’ın aksine, puanların son kullanma tarihi yok.
- Seyahat sigortasını ücretsiz olarak yaptırabilirsiniz ama tüm biletleri Adios ile almış olmak kaydıyla.
Akbank Wings, Vakıfbank Platinum, Garanti Bonus, Miles & Smiles ve diğerleri…
Önceden yurtdışında ve yurtiçinde en sık kullandığım kart Wings Black’ti. Akbank kartın işe yarar tüm özelliklerini kısıp üyelik ücretini de arttırınca iptal ettirdim. Aynı şekilde, ING Pegasus Plus kredi kartı da tüm harcamaların %1’i kadar puan veren çok cazip bir karttı. Üstelik kart aidatı da yoktu. Şimdi almaya değer bir kart olarak görmüyorum. Garanti Bonus, Garanti’nin çoğu hizmeti gibi rakiplerinden pahalı ve avantajı daha az. Miles & Smiles kredi kartım hiç olmadı, bu kartın ağırlıklı olarak Türk Hava Yolları ile uçan kitleye hitap ettiği bariz. Garanti’deyken benim için cazibesi yoktu, QNB Finansbank’a geçtikten sonra değişti mi, göreceğiz.
Siz de kendi kullandığınız kredi kartlarını yorumlara yazarsanız, hep birlikte faydalanabiliriz.
Yurtdışında kredi kartı kullanırken nelere dikkat etmeli?
Yurtdışında kredi kartınızı kullanmaya ikna olduysanız, dikkat etmeniz gereken birkaç noktaya da değinelim.
Kartınıza güvenip yurtdışına çıkacaksanız, önce bankanızı arayıp seyahatinizle ilgili bilgilendirin. Yurt dışında sık kullanılmayan kartlar için bankalar şüpheli işlem riskine karşılık kullanımı kısıtlayabiliyor. Hazır bankayı aramışken, yurt dışında yapacağınız işlemlerin TL’ye nasıl çevrildiğini de teyit edin.
Araç kiralıyorsanız, kiralama şirketi araç teslim edilene kadar kredi kartınızdan provizyon alacak. Bu provizyon siz aracı iade edene kadar (ve hatta sonraki birkaç gün) kartınızın boştaki limitini meşgul edecek. Eğer tam kapsamlı sigorta yaptırırsanız bu tutar daha az olabilir (trafik cezaları için yine de alıyorlar). Biz Baltık turunda sigorta yaptırmadığımız için araç kiralama şirketi €750 provizyon aldı. Harcama yapmayacağınız bir kredi kartını verirseniz iyi olur.
Restoranlarda kartınızla ödemeyi masada yapın. Böylece kartınızın kopyalanma riskini azaltırsınız.
Yıllardır kullanmadığım, bir köşede atılı duran ING Pegasus kredi kartımla 31/01/2019 tarihinde, üç dakika içinde tutarları $153.03 ile $153.30 arası değişen 6 adet işlem yapıldığına dair telefonuma mesaj geldi. “FACEBK ADS fb.me/ads” açıklaması ile gerçekleşen bu işlemler bilgim dahilinde olmadığından hemen bankayı arayıp kartı iptal ettirdim. Ardından şubeye gidip harcama itiraz formu doldurdum. İnceleme sona ermeden hesap kesim tarihi geldiğinden bu tutarları mecburen ödedim. Üç ay içinde itirazım olumlu sonuçlandı ve nisan ayı sonunda paranın tamamını hesabıma iade aldım.
Dynamic Currency Conversion (DCC) çakallığı
Bazı POS makinelerinde, işlem anında Dynamic Currency Conversion (DCC) denilen bir uygulama var. Nedir bu? Örneğin ABD’ye gittiniz ve $1000 karşılığı bir cep telefonu alacaksınız. Kartınızı POS makinesine taktığınızda makine size “Bu işlemi $1000 ya da XXXX TL olarak yapabilirim; USD istiyorsan 1’e, TL istiyorsan 2’ye bas” diyecek. “Aa, ne güzel, TL ile işlem yaparsam bankaya döviz komisyonu ödememiş olurum” diye düşünüp de TL seçeneğini kabul etmeyin, çünkü bu olması gerekenden çok daha yüksek bir kurla, %10-%20 arası komisyonla TL’ye çevrilmiş bir meblağ. Benzer şekilde, Macaristan’a gittiğinizde de POS makineleri HUF (Macar forinti) veya EUR (avro) seçeneklerini sunabilir; burada da yerel para birimi olan HUF’u seçmelisiniz. Bazen PIN girmeden önce, bazen de girdikten sonra bu seçenekler çıkıyor, o yüzden işlem bitip slip çıkana kadar gözünüz POS’ta olsun.
Yurtdışı işlemler için USD hesap ekstresi
Bazı bankalar USD hesap ekstresi seçeneği sunuyor. Yani yurtdışında yaptığınız işlemler komisyonla TL’ye çevrilmiyor, onun yerine hesap kesim tarihinde dolar ile ödemenizi yapıyorsunuz. Bu benim tercih ettiğim bir uygulama değil, çünkü dolar ekstresini ödemek bana göre işkence.
- Dolar hesabınızda para yoksa, TL hesabınızdaki para ile dolar satın alacaksınız. Bunun için de aynı bankada hem TL, hem döviz hesabınızın olması gerekiyor. Hesap işletim ücreti varsa iki hesap için de ödeyeceksiniz.
- Başka bankadaki döviz hesabınızdan, kredi kartınızın döviz borcunu ödeyemezsiniz. Dövizi bu bankaya transfer etseniz de ciddi bir transfer ücreti ödeyeceksiniz. Bu ücreti ödememek için gidip o hesaptan dövizi çekseniz, küsuratlı çekim yapamayacağınız için ihtiyacınızdan fazlasını çekmiş olacaksınız. Hem de iki ayrı bankaya git gel yapacaksınız.
- Harcama yaptığınız günkü kurun bir önemi olmayacak, hesap kesim tarihine kadar aslında seyahatin size ne kadara mal olduğunu bilemeyeceksiniz.
- USD ekstrenizin bakiyesinin tamamını ödemek zorundasınız. TL ekstrelerde olduğu gibi faizine razıyım, asgarisini ödeyeyim yapamazsınız.
- Bankanızın kampanyaların çoğundan yararlanamıyorsunuz. Örneğin, Parafly’ın Her Yer Lounge ve Cumartesi Restoran İndirimi kampanyaları USD ekstrede talep eden kullanıcıların yurtdışı işlemlerinde geçerli değil.
Uzun lafın kısası, USD ekstre talep etmek yerine TL’ye düşük komisyonla çeviren bir kart bulmak çok daha kazançlı ve zahmetsiz.
İlle de para bozduracağım diyorsanız…
- Asla ama asla sokakta gördüğünüz kişilere para bozdurmayın. Bu kişilerin verdiği para sahte olabilir, kendi ülkelerinin parası yerine parası daha değersiz olan başka ülkenin parasını verebilirler, karşılığını vermeden paranızı alıp kaçabilirler… Daha kötüsü, takip edilip kapkaça uğrayabilirsiniz.
- Döviz bürosuna bozdurmak istediğiniz tutarı söyleyip karşılığında ne kadar para alacağınızı sorun, yazılı olarak size belirtecektir. Elinize geçecek paradan kuru hesaplayıp piyasaya göre ne kadar komisyon ödediğinizi anlayabilirsiniz.
- Bazı ülkelerde, bozduracağınız paranın miktarına göre verdikleri kotasyon daha iyi olabiliyor. Örneğin, $100 bozdurursanız 2300 Çek korunası alırken, $1000 bozdurduğunuzda 23.000 yerine 24.000 Çek korunası alabilirsiniz.
- Havaalanı, döviz bozdurmak için olabilecek en kötü yer. Ya alış ile satış arasındaki makas fazla oluyor, ya da büro ciddi bir komisyon alıyor. Hatta kimi yerlerde hem kurdan, hem de komisyondan geçirebiliyorlar. %20 civarı zararla para bozdurursanız şaşırmayın. Tavsiyem, Türkiye’den çıkmadan önce Avrupa’ya gidiyorsanız avro, diğer yerlere gidiyorsanız dolar olarak 10’luk ve 20’lik banknotlar alın. Böylece en azından havaalanından şehre gidene kadar para harcamak zorundaysanız (taksiye binmek, sim kart almak vs. için) yüksek komisyon alan döviz bürosuna daha az döviz bozdurmuş olursunuz.
- Yurtdışında döviz bürolarından para bozdurmak yerine, o ülkenin parasını ATM’den de çekebilirsiniz. Bu işlemlerde sadece çekim yaptığınız ATM’nin sahibi bankaya değil, Türkiye’deki bankanıza da komisyon ödüyorsunuz (almadığını söyleyen TEB var, denemedik). Ben bugüne kadar 2 kere Enpara’daki TL hesabımdan yurtdışında para çektim, ikisinde de $3 gibi bir ücret ödedim Enpara’ya. Komisyon işlem başına ödendiği için sık sık para çekmek yerine tek seferde daha büyük tutarlı işlem yapmak daha avantajlı. Ancak, yanınızda daha fazla para taşıyacağınız için de daha riskli. Bir de ATM’nin kartınızı yuttuğunu düşünün…
- Not: Yukarıda bahsettiğim DCC uygulaması, ATM’lerde daha yaygın. Komisyon almadığını söyleyip sizi soyup soğana çevirecek örnekler için bu linkteki makaleye göz atabilirsiniz.
Bir anekdotla bitireyim…
2013 yılında Arjantin’e gittiğimde, o dönemde yükselen enflasyonu kontrol etmek için Arjantin Merkez Bankası $/Peso kurunu 5’e sabitlemişti. Piyasadaki tüm işlemler bu kura göre gerçekleşiyordu. Ama Arjantinlilerin dolar alması yasaklanmıştı.
Bu yüzden resmi kur 5 olmasına rağmen dolar karaborsaya düşmüştü ve piyasada 1 dolara karşılık 7 peso alınabiliyordu. Kimse güç bela bulduğu Amerikan dolarlarını, değeri günden güne eriyen 5 yaprak peso için satmak istemiyordu.
Tabii bu benim gibi turistler için resmen piyangoydu.
Geceliği $50 olan otel, resmi kur 5 olduğu için 250 peso ödemem karşılığında odayı veriyordu.
50 dolarlık işlemi -o zamanlar 1 dolar 2 lira olduğu için- 100 TL karşılığında kredi kartım ile yapabilirdim. (Komisyon hariç)
Ama ben, Türkiye’den 100 TL karşılığında aldığım 50 doları karaborsada 7 peso karşılığında bozdurup 350 pesoya çeviriyor, 250 peso ile otele ödeme yapıp 100 pesoyu da afiyetle yiyordum.
Bugün 1 Amerikan doları 58 peso ediyor! Ve Arjantin halkı yine dolarlarını bozdurmuyor. Demek ki zorla güzellik olmuyor 🙂
Not: Bizdeki merkez bankası da her gün bir kur açıklıyor. Ama bizde açıklanan kur, gün içinde serbest piyasada gerçekleşen işlemleri yansıtıyor.