Selamlar!
Bugün burada yurtdışına çıkan her Türk insanın kanayan yarası, kalp ağrısı internet sorunundan bahsedeceğim.
Sosyal medya hesaplarım üzerinden bana sorulan “Yabancı dilim yok (ya da iyi değil), yurtdışına çıksam sorun yaşar mıyım?” sorularına ben artık “Yabancı dilin değil de internetin olmazsa sıkıntı büyük!” şeklinde cevap veriyorum.
Eşimle gezmeye ilk başladığımızda tamamen internetsizdik, hatta o yıllar önce tek başına uzunca bir Güney Amerika seyahatine çıkmıştı, ve orada da komple internetsizdi. Hâlâ ara ara durup “Ben o zaman o kadar yeri internetsiz nasıl gezmişim” diyor.
İnternete bağlı olmadan gezmenin sıkıntılarını gezilerimizde internete bağlanabilmeye başladığımızda anladık aslında. Ne elzem bir şeymiş yahu!
Sırf beleş wifi bulacağım diye envai çeşit ülkede vermediğim kişisel bilgim, mail adresim kalmadı😅 Norveç’te bir yerde kim bilir ne zaman mail adresimi vermişim internete bağlanabilmek için, hala kazak firmasından indirim maili geliyor😂 İsteseler kan grubumu, DNA kodumu bile vereceğim o derece🤦🏻♀️
İnternetsiz zamanlarımızda önünde “free wifi” yazan bir kafeye çökme ile başlayan serüven saatlerce sürer, tüm mailler, sosyal medya hesapları komple kontrol edilir, hatta utanmazsan biraz da video izlersin. Aileyi görüntülü arayıp biraz lak lak ederek seramoniyi bitirirdik. Peki bunları yaparken gittiğimiz şehri gezip göreceğimiz yere o kafede geçirdiğimiz zaman? Garsonların pis bakışı? Neyse ki artık buna pek ihtiyacımız kalmadı.
Peki siz yurtdışına çıktığınızda online olmayı nasıl başaracaksınız?
KENDİ HATTINIZI KULLANMAK
Biz telefonumuzda yurtdışından gelen arama görünce elimizde pimi çekilmiş bomba varmış gibi reaksiyon vermeye alışmış bir milletiz. Şimdi “Vay babanın aslanı, kullanayım kendi hattımı da ömrümün geri kalanında tüm maaşımı telefon faturasına yatırayım di mi?” diye içiniz titredi muhtemelen😅 Durun korkmayın!
Biz 2 yıldır Vodafone Red Business 15 tarifesindeyiz. Bu tarife Türkiye içinde 15 GB’lık bir internet paketine sahip. En güzel tarafı, bu paketi yurtdışında da aynen kullanabiliyor oluşumuz.
Her ayın 5 günü yurtdışında bu tarifeyi konuşma/data/mesaj olarak aynen kullanıyoruz. Eğer seyahatimiz 5 günü geçerse gün başı şu an 39 TL ödüyoruz.
İyi güzel, sabit bir fiyat verip riski ortadan kaldırıyoruz. Bu bence şahane bir şey. Üstelik ilk 5 güne ekstra bir şey de ödemiyoruz ama özellikle bu yıl 5 günü geçen kullanımlara inanılmaz zam yaptı Vodafone. İlk başladığında ekstra her gün için 14.99 TL ödüyorduk, şimdi ise 39 TL. Bu şekilde siz yurtdışındayken hem arıyor, hem de rahatça aranabiliyorsunuz.
Bu gibi durumlarda çift olarak seyahat ediyorsanız, biriniz paketi açar, diğeri de ondan kullanabilir, iki kişinin de ayrı ayrı 39’ar TL ödeme yapmasına gerek kalmaz böylece.
Bizim tarifemiz en son 107 ülkede geçerliydi, şu an ne kadardır bilmiyorum. Bu gerçekten şahane bir kapsama alanı. İyi hatırlıyorum, Tanzanya’da bile biz kendi hattımızla, kendi paketimizle internete giriyorduk, sosyal medyadan takip edenler bilir, deli gibi canlı yayın yapıyordum😅
Ayrıca Vodafone’un zamanında bu pakete ek olarak çok güzel avantajları da vardı. Mesela yılda 5 kez havaalanlarında pasaport geçişlerinde “fast track (hızlı geçiş)” imkanını kullanabiliyorduk, fakat bu sayıları zamanla hep aza indirdi, kalbimizi kırdı zalım Vodafone!
Siz de bağlı olduğunuz firmanın sizin için sunduğu yurtdışı paketlerine göz atabilirsiniz. “Ben bu işlerden anlamam” derseniz en yakın şubeye gidip detaylıca bilgi de alabilirsiniz.
YURTDIŞINDAN SIM KART SATIN ALMAK
Yine toplum olarak korktuğumuz, çekindiğimiz bir mevzu da bu. Şuna çok eminim ki telefonuna sim kartı takıp ta ki yeni bir telefon alana kadar bir daha asla sim kartı oradan çıkarmayan insanlar çok fazladır. Aslında ben de öyleyim, kuralcıyım o konuda. Fakat bazı durumlarda gittiğiniz ülkeden bir sim kart edinmek çok daha avantajlı olabiliyor.
- O ülkede uzun süre kalacaksanız,
- O ülkeye sık sık seyahat ediyorsanız,
- Türkiye’de kullandığınız paketiniz o ülkede geçerli değilse (Mesela Vodafone ilginç bir şekilde Bosna Hersek’te geçerli değildi),
- O ülkede alacağınız sim kart ve internet tutarı sizin kendi paketinizden daha ucuza gelecekse kesinlikle sim kart almalısınız.
Bunun için ilk yapacağınız şey havaalanına iner inmez etrafta bilgi alabileceğiniz sim kart firmalarını araştırmak. Gözünüzün önüne Sabiha Gökçen’i getirin mesela, bir sürü bu tarz yer var. Yurtdışında da öyle. Mutlaka ama mutlaka bütçenize, kesenize uygun bir firma bulacaksınızdır.
Sim kart alırken dikkat etmeniz gereken bir diğer nokta ise, paketinize dahil olmasını istediğiniz şeyler. Eğer kaldığınız süre boyunca sadece internete bağlanacaksanız, konuşma ve mesaj paketi içeren bir tarifeye girmenize gerek yok. Sadece internet alın yeter.
Peki bunda hiç mi sıkıntı yok, elbette var. Bazen hattı bir görevli yardımı olmadan aldığınızda mesaj olarak ve arama olarak gelen tüm yönlendirmeler yerel dilde geliyor. E siz de o dili bilmediğiniz için hattın kurulumunu yapamıyorsunuz, ya da kontör yükleyemiyorsunuz mesela. Bu Lübnan’da başımıza gelmişti, yükleme yapmak için tüm yönlendirme mesajları Arapça geliyordu😅🙈 O durumda da birinden çeviri için yardım isteyeceksiniz artık🤦🏻♀️
Bir diğer sıkıntı ise Japonya’da Melih’in başına geldi. Oradan aldığı hattı kullanıyordu, Türkiye’ye döndükten sonra epeyce bir süre telefonun ayarları başa döndüğünde Japonca bilgiler falan ekrana geliyordu. Bazen hâlâ Melih’in konumu Demokratik Kongo’da görünüyor 😂😂 Neyse napalım, Allah başka dert vermesin🤷🏻♀️