Google Maps
Elbette ki böyle bir konu başlığının ilk maddesi Google Maps olacaktı. Hem seyahat öncesinde, hem seyahat sırasında, hem de sonrasında en çok kullandığımız uygulama açık ara Google Maps. Genellikle seyahate çıkmadan önce, gideceğimiz ülkenin ve çevre ülkelerin (bize güven olmaz, her an komşu ülkelere geçebiliriz) haritasını çevrimdışı harita olarak indiriyoruz. Böylece yurt dışındayken eğer internetimiz yoksa adres bulmada ve yol tarifi almada sorun yaşamıyoruz, eğer mobil internetimiz varsa da data kullanımımız azalıyor.
Telefonunuzda yeterli alan yoksa, tüm ülke yerine belirli bir şehrin ya da seçeceğiniz bir bölgenin haritasını da indirebilirsiniz.
Google Maps’in bir başka özelliği de Zaman Çizelgesi. Konum paylaşımını sürekli hale getirip bu özelliği açtığınızda, Google Maps gün boyunca gittiğiniz tüm rotayı kaydediyor, durakladığınız yerlerdeki mekanların isimlerini tahmin ederek günlük özetinizi çıkarıyor. Araçtan inip yaya olarak devam ettiğinizde de, yürüdüğünüzü anlayabiliyor. O gün hangi yollardan geçerek nerelere gitmişsiniz, ne kadar yürüyüş yapmışsınız, bir bakışta görebiliyorsunuz.
CityMaps2Go
Google Maps’e çevrimdışı haritalar özelliği gelmeden önce kullandığım bir uygulama idi. Seyahate çıkmadan önce ülkenin haritasını telefona indirip internet olmadan kullanabiliyorsunuz. Japonya, Çin, Güney Kore, Kuzey Kore gibi birkaç ülkede Google Maps’in çevrimdışı haritalar özelliği kullanılamıyor, bu durumdaki ülkeler için bu uygulamayı kullanabilirsiniz.

Parkopedia (& INRIX ParkMe)
Yurt dışında, eğer seyahatimiz sadece şehir içinde kalacaksa kesinlikle araba kiralamayız. Ancak seyahat şehirler arası yolculuk gerektiriyorsa ve yol üzerinde de görülmesi gereken yerler varsa araç kiralıyoruz.
Şehir içinde araç ile kalmanın en büyük dezavantajı tabii ki park sorunu. Genelde şehirlerin turistik yerlerini gezdiğimiz için, bu daha da büyük bir sorun haline geliyor. Hem yer sorunu, hem de uygun fiyatlı otopark bulmak dert oluyor. İşte bu derdin devası; Parkopedia!
Parkopedia, ilgili şehre ya da şehrin belirli bir noktasına tahmini varış saatinizi ve kalış sürenizi girdiğinizde, o bölgedeki tüm otoparklar için ödeyeceğiniz ücret bilgisini veriyor. Hatta bazı şehirlerde canlı olarak otopark doluluk durumunu dahi gösteriyor.
Eğer varış saatinizi örneğin akşam 6’ya ayarladıysanız ve bölgede saat 6’dan sonra ücretsiz olan otopark varsa sizi ona yönlendiriyor. Sayesinde Rotherburg ob der Tauber’in göbeğine arabayı bedavaya park ettik.
Anadili İngilizce olmayan ülkelerde, parklanma tabelaları sadece yerel dilde olduğu için çoğu tabelayı anlayamıyorsunuz. Son iki Almanya seyahatimizde farklı tabelaları anlamaya çalışırken manyak olduk. Gördüğümüz tabelalara birkaç örnek:
- Bewohner mit Parkausweis Nr. X (X yerine harf ya da rakam geliyor): Buraya sadece bu mahallede oturanlar park edebilir. “Ev kiralık, semt bizim” belgesini camdan görünecek şekilde sergilemek zorunlu. Eğer bu bölgede konaklama yapacaksanız ve kalacağınız yer B&B tarzı ise aracınız için belirli bir ücret karşılığı bunu verebiliyorlar. Şayet vermiyorlarsa buraya park etmeyi aklınızdan bile geçirmeyin.
- Bewohner mit Parkausweis Nr. X frei: Mahalleliye beleş. Genelde altında üstünde misafirler için kullanım şeklini belirten ek bir tabela daha oluyor. Örneğin;
- mit Parkschein 9-18 h: Saat 9-18 arasında park yapanlar parkomata ödeme yaparak fiş almalı, aracın ön camında -dışarıdan görünecek şekilde- bunu sergilemeliler. Diğer saatlerde ücretsiz. Akşam 6’dan sonra aracınızı bırakırsanız ertesi sabah 9’a kadar fiş almanıza gerek yok, ücretsiz. Daha uzun kalacaksanız sabah gelip fiş alın.
- (Disk işareti ile birlikte) 2 Std.: En sevdiğim. Burada maksimum 2 saat park edebilirsiniz. Eğer park diskiniz (parkscheibe) varsa, park ettiğiniz saati seçerek, yoksa bir kağıda yazarak yine camın önüne koyun. Bazen 2 yerine, 4, 1 ya da 1/2 yazdığı da oluyor.
Parkopedia’da otopark adlarına tıkladığınızda yukarıda anlattığım tüm kısıtlamaları da genelde İngilizce, hatta çoğu zaman Türkçe olarak da açıklıyor. Ayrıca kullanışlı filtreleri var; sadece kapalı otoparkları göster, tekerlekli sandalye erişimi olan otoparkları göster, kredi kartı ile ödeme seçeneği olan otoparkları göster, yükseklik sınırı 3 mt. ve üstü olan otoparkları göster vs. gibi…
Ben daha çok Parkopedia’yı kullanıyorum, ama INRIX ParkMe’ye de alternatif olarak bakıyorum. O da aynı işleve sahip bir uygulama. İkisinde de Türkiye’deki otoparkların çoğu yok; INRIX ParkMe Çekya’da daha iyi sonuç verdi, daha çok otopark listeledi. Onun dışında kullanım kolaylığı olarak Parkopedia bir adım önde.
Via Michelin
Lastik üreticisi Michelin’e ait bu uygulamanın avantajı iki nokta arasında yol tarifi verirken otoyol ücretlerini, varsa taşıt pulu (vignette) ücretlerini, hatta araç marka ve modelini seçerseniz tahmini yakıt giderlerini hesaplayıp yolculuk maliyeti çıkarması.
İsterseniz beni otoyola sokma, vignette zorunluluğu olan yola sokma, ülke sınırından geçirtme, paralı yollara sokma, feribota bindirme vs. gibi kısıtlamalar verebilirsiniz. Hatta kiralık aracınızın kilometre sınırı varsa bunu belirtip ona göre rota çizebilirsiniz. Avrupa ülkelerinden geçecek rotalarda, özellikle de İtalya gibi otoyolların pahalı olduğu ülkelerde işe yarıyor.
Yol üstündeki otel, restoran ve görülmesi gereken yerleri de gösterdiği için rotanın ana hatlarını oluştururken genelde kullandığım bir uygulama. Yalnız daha çok mobil değil, websitesi üzerinden bilgisayarda kullanıyorum.
Not: Türkiye için biraz eksik. Şu an için üçüncü köprü yolundan yol tarifi veremiyor, hem de otoyollarda fiyat bilgisi yok. İstanbul’dan Bursa’ya köprüden geçerek bedavaya gideceğinizi düşünmeyin sakın 🙂