İzlanda için zor olan iki şey varsa ilki random güler gibi yazılan yer isimlerini okuyup yazmak, ikincisi de valiz hazırlamak olsa gerek😅
İlk olarak gideceğiniz ülke için “Aman yeaaa bir eksiğim olursa oralardan da alırım, n’olacak” demeyin! Ülke üzerinde tek bir ana yol var ve siz günlerce hep o yolu kullanacaksınız. Dolayısı ile uzuuun yolculuklar yapacağınız için, sabah erken yola çıkacak, akşam da otelinize geç varacaksınız.
İzlanda’da belli kasabalar dışında yol boyu her yer alabildiğine hiçlik. Dümdüz bir yokluk içinde saatlerce araba ile gidiyorsunuz. Sadece arabanız, siz ve uçsuz bir doğa var. Çoğu zaman benzin istasyonları bile tek bir pompadan ibaret, marketi falan yok. O yüzden Türkiye’den ne götürürseniz o kadar iyi.
Biz gitmeden ne kadar pahalı bir ülkeye gideceğimizi bilerek ona göre hazırlık yaptık. İzlanda’da geçirdiğimiz tatil boyunca, bir öğün hariç tüm öğünlerimizi yanımızda götürdüğümüz yiyecekler ile hallettik. Bu da bize yemeğimizi arabada yeme imkanı verdiği için zamandan kazanmamızı sağladı. Yanımızda neler mi götürdük?
- 2 paket tost ekmeği
- 2 paket dilimli kaşar peyniri
- Vakumlanmış çeçil peyniri
- 2 paket dilimli salam
- Vakumlanmış yeşil ve siyah zeytin
- Güzelce paketlenip sarılmış bir tencere yaprak sarma
- Güzelce paketlenmiş bir tepsi kıymalı sigara böreği
- Bolca çabuk çorba, çabuk makarna
- Galeta
- Hurma, ceviz, kayısı, badem
- 3’ü bir arada kahveler, çaylar
- Keyif için çikolata, bisküvi, kurabiye benzeri şeyler
Araba kiraladığımız için ve hava geceleri yeterince soğuk olduğu için, genellikle yiyeceklerimizi arabada muhafaza ettik. Yol üzerinde nadir de olsa sıcak su bulabilirsek yanımızda götürdüğümüz termosumuza sıcak su alıp, kahve, çay keyfi eşliğinde tüm İzlanda’yı gezdik. Bir yere hazırlıklı gittiğimize hiç bu kadar sevinmemiştik, çünkü dediğim gibi eğer “Parası neyse verir, yeriz” deseydik de yol boyu çoğunlukla aç kalırmışız bunu anladık.
Yiyecek içecek kısmından sonra valiz hazırlarken dikkat etmeniz gereken bir diğer kısım da İzlanda için uygun kıyafetler seçmek. İtiraf etmem gerekir ki, bazen sırf gideceğim ülkenin konseptiyle uysun, güzel fotoğraflar çekilebileyim diye cicili bicili kıyafetler götürürüm. İzlanda bunun yapılamayacağı nadir ülkelerden. Kendinize sadece çok rahat edebileceğiniz, sizi soğuktan, ama özellikle de yağmurdan koruyacak sağlam bir kombin yapın yeter. Ülke zaten o kadar güzel ki, sizin yapacağınız görselliğe ihtiyacı yok. Ben tüm İzlanda’yı sadece tek bir kombinle gezdim.
Üzerimde Jack Wolfskin’den aldığım 3’ü 1 arada montum vardı; montun içi kalın, dışı da çıkıp yağmurluk olarak kullanılabiliyor. Bu bana sıcak günlerde sadece yağmurlukla gezip, soğuk günlerde ise üst üste giyinip koruma görevi sağladı.
Altıma ise Decathlon’dan Wedze marka bir kayak pantolonu aldım, içine de yine Decathlon’dan ince bir içlik giydim seyahat boyunca. Ayakkabı olarak ise tek bir bot götürdüm, Decathlon’un krem renkli su geçirmez kar botlarını aldım, inanılmaz memnun kaldım, fiyat performansı kesinlikle 10 üzerinden 10.
Tüm bunlara ek olarak, yanımıza bir de yere kadar uzanan naylon yağmurluklardan aldık, bu kesinlikle hayat kurtarıcı oldu. Her ne kadar pantolon ve montlarımız su geçirmese de bir süre sonra fazla yağmura maruz kalmak insanı rahatsız ediyor ve İzlanda çok rüzgarlı bir ülke olduğu için şemsiye asla fayda etmiyor. O sebeple her şeyinizin su geçirmez olmasına ve özellikle de yağmurluğunuzun olmasına özen göstermelisiniz. Mart ayının dayanılmaz derecede soğuk geçmediğini söyleyebilirim, o kadar korunaklı giyinmemizin tek sebebi çok fazla yağmur yememiz.
İzlanda seyahatiniz genel itibari ile fazla yürüyüşlü, tırmanışlı, dere tepe düz gidişli, buz üzerinde yürümeli geçecek, tüm bunları düşünerek sizi soğuktan korurken, yağmura çamura battığında üzülmeyeceğiniz, su geçirmeyen, sıcak tutan ve tabanı kaymayan bir ayakkabı/bot edinmenizi özellikle tavsiye ederim.