Yeniden merhabalar!
Uzunca bir aradan sonra içimden İzlanda hakkında birkaç kelam etmek geldi, ve soluğu burada aldım.
Bugün rastladığım bir istatistik tablosuna göre, 2 kişi, 1 hafta, Airbnb konaklamalı ve asgari şartlarda yapacağınız bir gezi için Dünya üzerinde en fazla para harcayacağınız ikinci yer bilin bakalım neresi seçilmiş? Tabii ki İzlanda’nın başkenti Reykjavik. (3.750$ ile Hamilton birinci sırada, Reykjavik 3.500$ ile onu ikinci takip ediyor.)
Bu rakam son kurlardan sonra bana daha da can sıkıcı geldi açıkçası. Her ne kadar biz tablodaki tutardan çok daha azını harcamış olsak da, İzlanda hala bizler için çok pahalı bir ülke.
Bir kere İzlanda için asla es geçemeyeceğiniz bazı harcama kalemleri var, araç kiralama gibi. İzlanda’yı hakkını vererek gezmek isterseniz, bu masrafı gözden çıkarmak zorundasınız. Bizim tecrübesizliğimize gelmişti fakat, bizi yavaşlatma pahasına bile olsa İzlanda’da mutlaka karavan kiralardık şimdiki aklımız olsa. Öyle bir ülkeyi uçtan uca karavan ile gezmek şahane olurdu.
Önümüzdeki aylarda İzlanda’ya seyahat edeceğini bildiğim pek çok gezgin arkadaşım var bu aralar. Ah ne şanslılar😍 Fakat bilmeliler ki, İzlanda’dan sonra gezilerden aldıkları tatta bir nevi gurmeleşecekler, ve kolay kolay şehir, ülke beğenmez olacaklar😅
İzlanda sahiden de dünya üzerinde eşine nadir rastlanabilecek, nadide bir yer. Bana bu dünyaya ait değilmiş hissi vermişti. Mesela astral seyahatler mümkün olsa, gözümü kapatıp, “Sana sürpriz yaptık, Mars’a geldin” deseler, Allah canımı alsın ki inanırdım😅 Öyle de bir memleket işte!
Bu zamana dek, gittiğim tüm ülkelerin milletleri hakkında az çok fikrim, isimleri zikredildiğinse gözümde canlanan bir figür var ama İzlandalılara dair, görsel hafızamda tek bir görüntü belirmiyor. Ülke terkedilmiş gibi, çok az İzlandalı gördük mesela o 1 haftada. Bazen saatlerce, kilometrelerce yol gidiyorsunuz, karşınıza değil bir ev ya da insan çıkması, tek bir araç ya da bir sokak hayvanı bile çıkmıyor. Ülkede 1 haftada gördüğümüz ağaç sayısı 5’i geçmez. Sahiden de farklı bir gezegene ait gibi.
Birgün bana biri gelip ” İzlanda’daki anılarını mı unutmayı tercih edersin, yoksa 10 farklı ülkedeki anılarını mı?” dese, bir an bile düşünmeden “İzlanda’dakiler kalsın!” derim sanırım. İnsanda hissettirdikleri, şaşırma duygusu, oradayken içinden fışkıran koşma isteği, anın tadını çıkarma keyfi, bilmiyorum, bence çok farklıydı.
Seyahatlerimde genelde cicili bicili giyinmeye, fotoğraflarda hoş çıksın diye renkli giysiler seçmeye çalışırım. İzlanda benim tek kombin ile koca ülkeyi gezdiğim ilk ve tek seyahatim oldu. Böylesi o kadar rahat ve keyifliymiş ki, anlatamam. Hep aynı mont, bot, bere ve kayak pantolonu. Mis! Tamamen anın tadını çıkarıp, sağa sol tırmandığım, şahane bir tatildi benim için, sanırım İzlanda’yı bu kadar sevmemde bunun da etkisi fazla.
Gelelim Kuzey Işıkları mevzusuna. İnsanların çoğu İzlanda’yı bunun için tercih ediyor. Gittiğimde anladım ki İzlanda bundan çok daha fazlası. Hatta İzlanda’yı düşünürken Kuzey Işıkları aklıma gelen son detay oluyor artık. Ülke komple doğal güzelliklerle bezenmiş, Kuzey Işıkları ise üzerine konan kaymak ve Antep fıstığı adeta🙈🙆🏻♀️ Biz son gece de olsa Kuzey Işıkları’nı görmeyi başardık. Fakat gecelerce avını bekleyen leopar gibi karanlıklarda uykusuz kaldık😅 Kuzey Işıkları’nı fotoğraflayacak ekipmanımızın olmayışı bizim için ayrı bir artıydı, anı yaşadık. Elimizde şahane görseller yakalayacak ekipmanlarımız olsa eminim fotoğraf çekeceğiz diye her insana nasip olmayacak muazzam bir anı hiç edecektik. Elimizde kapkara birkaç telefon çekiminden başka bir şey yok belki ama hepsi zihnimizde taptaze😊
Bence Dünya üzerinde bazı ülkeler herkesin ziyaretine açık, ortak alanlar olarak bırakılmalı. Yaşayan tüm insanlar da elini kolunu sallayarak, hiçbir evraka ihtiyaç duymadan, hatta mümkünse bedavaya😅 gidip o güzellikleri görme hakkına sahip olabilmeli. Öyle bir kural çıksa, İzlanda mutlaka bunlardan biri olsun isterdim. İsterdim ki, annem, babam, tüm ailem, sevdiklerim, yıllardır görüşemediğim arkadaşlarım, komşum, otobüste örgüsünü ören teyze, TV’de haber sunan abi, herkes herkes gidip orayı görebilsin.
Buraya kadar okuduysanız eğer, yazdıklarımdan İzlanda’yı ne kadar içten betimlemeye çalıştığımı farkettiğinizi umarım. Arzum şu ki, gidebilecek olana teşvik, gidemeyecek olana gören göz olabilmek. Hayatta İzlanda’yı görmek için tek atımlık bir kurşununuz varsa, lütfen onu İzlanda için kullanın. Kendinize, bu Dünya’da verebileceğiniz en güzel hediyelerden birini vermiş olacaksınız, sizi temin ederim.
Bir başka duygu patlamasında burada buluşalım!
Sevgiyle, seyahatle kalın❤️
Gülşen