Yeniden merhabalar! Bu yazımda sizlere balayı için seçilebilecek en çılgın mekanı anlatacağım, yani “Bora Bora”yı. Maldivler, Bali, Phuket, Seyşeller denince gözünüzde harika bir balayı destinasyonu, tropik bir ada, bembeyaz kumlar, saman etek ve boyunda çiçek halkası ile dans eden kızlar canlanıyor değil mi? Haydiiii, itiraf edin 🙂 Peki ya Bora Bora denince? Pek çoğumuzun gözünde hiçbir şey canlanmamış olabilir, hatta bazı insanlar “O da ne? Yeni keşfedilen bir bitki mi?” diye bile sorabilir. Bundan 2 yıl evvel bana da Bora Bora deseler, haritada yerini gösteremezdim (ki Türkiye’yi baz alırsak haritada aynı kareye sığamıyoruz bu cağnım ada ile, yani suç bende değil 😀 ).
Şimdi binlerce insan, akıllarda tek soru; “Yavrucum, neden Bora Bora?”. İnanın, üzerinden 2 yıl geçti, biz de hâlâ kendimize bunu soruyoruz. Bora Bora’ya, bir başka deyişle Tahiti’ye gitmek önce eşimin aklına geldi. Maldivler, Bali vb. gibi son zamanlarda sükse yapmış yerlerden uzak durmak istedik, vay haspam, amma da kapris bizdeki 🙂 Bastık yerkürede bir yere parmağımızı, Bora Bora çıktı, biz ne yapalım? Tabii hemen Bora Bora’ya giden birileri var mı, hakkında nerelerden bilgi alabiliriz diye araştırırken bir de ne görelim, hemen hemen hiç Türkçe kaynak yok ada ile ilgili. İşte o gün boynuma borç oldu bu yazıyı yazmak 😀

“Nolurdu şu uçağın camlarını silseydiniz” denilen anlar. Pilot bey müsait yerde inecek var! 🙂
Tahiti’ye bağlı Bora Bora adası cennetten bir parça adeta. Tahiti, günümüzde Fransız sömürgesinde yer alan Fransız Polinezyası bölgesinin incisi. Balayı için planlama yaparken, “Aman yahu Dünya’nın öbür ucunda el kadar ada, makuldur fiyatlar falan.” diye düşünürken, uçak biletini aramaya başlamamızla karşılaştığımız fiyatlarla bu düşünce yerini hızla “Ya aslında uçak kiralasak pilotuyla beraber, daha mı ucuza gelir ki?”ye bıraktı. Zaten Bora Bora’ya gitmekte bir şey yok, asıl cengaverlik uçak biletine o parayı bayılmakta 😀 İşte uçak biletleriyle evliliğimizin başında masum bütçemizde açtığımız o koca delik hâlâ tam olarak kapanmadı, acısı taze, her yıl törenlerle anıyoruz o günü… Biletin şokunu henüz atlatmıştık ki, ard arda gelen otel fiyatları ve dahası adadaki genel fiyatlar düşene bir tekme daha vurur cinsteydi. Buradan yetkililere sesleniyorum, tamam siz hobi olarak yine sömürün o adayı da, balayına gitmişiz be kardeşim, yolunacak kaz mı gördünüz bizi 🙁 Tüm bunlara ek olarak, Fransız Polinezyası bir de vize istiyor bizden, özgüvene gel! Vize alırken, vizeyi veren aracı kurum dahi yerini bilmiyordu sanırım, hatta vizeyi ilk kez veriyor gibiydiler ama yılmadık, aldık 😀
Adaya ulaşım ancak aktarmalı olarak yapılabiliyor, Avusturalya, Amerika ve Japonya üzerinden aktarma noktaları mevcut. E bir de Fransa’dan tabii, malum sömürgesi. Biz tercihimizi Los Angeles’tan yana kullanmıştık, bir haftalık bir Los Angeles tatilinden sonra Bora Bora maceramız başladı. Los Angeles ile Bora Bora arası pek çok aktarma ile birlikte 10 saati buluyor. Tahiti havaalanından ufacık bir uçakta Papetee adasına, ardından da yine ufacık bir uçakla (Vecihi’nin uçtuğu teyyare gibi hatta :D) Bora Bora’ya varıyorsunuz.

Hayatımda gördüğüm en cici havaalanı ödülünü alır. İçeri adım atar atmaz, boynunuza çiçekten bir halka atıyorlar 🙂

İşte bu da benim balayına karşı duruşum. Daha ziyade Maltepe Sahil’e mangal yapmaya inmiş gibiyim ama idare edin artık. Adada tropik hayata kesinlikle uyum sağlayamacak tek kişi bendim sanırım 🙂 Yaka paça dağılmış zaten.
Hani bazı mekanlar vardır ya, adamlar sizi inanılmaz kazıklar ama öyle bir izzet, ikram ve dahası yalakalık sergiler ki, kendinizi kazıklanmış hissetmezsiniz, hah işte Bora Bora’ya adım attığımız andan itibaren aynısını hissetmeye başladık. Havaalanında rezervasyonunuz olan otelin görevlileri sizi karşılıyor, önce maliyeti 5 lirayı geçmeyecek bir taze çiçek halkası boynunuza atılıyor, ah o an, ah o an, sanki 10 saattir yolda değilmişsin, tipin salı pazarındaki seçmece tişört öbeklerine dönmemiş de, adeta bir prensesmişsin gibi hissediyorsun. Zaten o an orada bıraksalar, o gazla otele yüzerek geçersin, o kadar diyeyim. Ama müsade etmiyorlar, seni otelin sürat teknesi ile havaalanından otele kadar götürüyorlar. Artık hapsolmaktan zevk aldığın bir girdabın içindesin, kaçış yok 😀 Bahsettiğim havaalanı-ada transferi de sakın bedava sanılmasın, adam başı verdiğin para ile bugün en âlâ Avrupa şehrine gidiş dönüş uçak bileti alırsın, o derece. Otele yüzerek gidemeyeceğimiz için, mecburen “Gel pampa gel, bir de seninle selamlaşalım.” diyip el mahkum bayıldık o parayı. Sürat teknesindeki 20 dakikalık yolculukta prenseslikten kraliçeliğe seviye atlıyorsunuz. Buharda ısıtılmış havlu ile elleriniz siliniyor, ardından mango suyunuz ikram ediliyor. “Vay be! İşte şimdi geldik, parasına değdi haa” derken arka planda senden yaklaşık 10 kasa mango ve 5 düzine havlu parası aldıkları inanın umurunuzda bile olmuyor. Ne güzel bir plan değil mi 😀
Biz otel olarak Four Seasons Bora Bora’yı tercih ettik. Zaten adada çok fazla otel seçeneği yok, olanlar ise hep zincir oteller, dolayısıyla Four Seasons olmaz da Le Meridien olur. Bu arada Bora Bora adası, su üstü bungalow otel geleneğini ilk başlatan ada olması ile ünlü. Yani Maldivler’de bungalowlar yokken, burada varmış diyorum😂 Bora Bora’yı Bora Bora yapan en önemli şeylerden bir diğeri ise, bundan belki de milyonlarca yıl önce patlamış, lavları ile bu Dünya harikası adayı ve suyu oluşturmuş Otamanu Dağı. Otel odanıza karar verirken en önemli kriter de bu dağı görüp görmemesi. Biz olmuşken püskülü de tam olsun diyip dağ manzaralı odayı tercih ettik. Sabah uyandığınıza, ve dahası gün batımında oluşan manzarayı kelimeler ile ifade etmem mümkün değil. Ola ki yolunuz düşerse, zaten balık çoktan batmış oluyor, bari yan da gitsin diyip, biraz fazla ödeyerek dağ manzaralı bir bungalov tercih edin derim.

Arkada Otamanu Dağı
Adada kaldığımız dört gün boyunca en çok muzdarip olduğumuz şey, otelin bulunduğu yer dışında başka hiçbir yere -otelin günde 1 sefer bot/dolmuşu- dışında ulaşım sağlayamamız ve buna bağlı olarak da tüm öğünleri otelde yemek zorunda olmamızdı. Prosedür gereği oteller fiyata sadece kahvaltıyı dahil ediyorlar, tam pansiyon isteseniz de olmuyor yani. Bunun sebebini de yine adaya indiğimiz ve acıktığımız ilk akşam anladık :’) Bizim otelimizde 3 farklı restoran bulunuyordu ve hepsi rezervasyon usulü çalışıyor. 26 yıllık yaşantımız boyunca ne eşim ne de ben herhangi bir yemeğe o kadar para verdiğimizi hatırlamıyoruz. Öyle ki, yine iki kişilik bir akşam yemeğine ödediğiniz para ile Avrupa’ya gider gelirsiniz, siz anlayın artık travmayı 😀 Eğer bir daha Bora Bora’ya gidecek olsam ya borç oruçlarımı tutarım, ya da diyette olup da midemin en küçüldüğü anda giderim. Şakası bir yana, hindistan cevizi toplayıp, adada avlanarak yaşamayı beceremiyorsanız, ya aç kalacaksınız, ya da bayıla bayıla otele verdiğiniz tutar kadar da yeme-içmeye vereceksiniz. Kahvaltıya ise denecek söz yok, muhteşem ve oldukça doyurucu. Her sabah çeşit çeşit tropik meyve eşliğinde güzel bir kahvaltı etmiştik. İlk iki günün sonunda ise, papaz her zaman pilav yemez diyerek Türk zekamızı kullanıp, yemekleri odaya söylemeye başladık, ki bu nispeten daha ucuzdu. Her öğle ve akşam bungalovumuza gelip güzelce masayı donatıp gidiyorlardı.

Neyse ki açlıktan ölmeyelim diye odaya birkaç meyve ikramı bırakmışlar 🙂
Adada imkanların çok pahalı olması dışında hiç bir sıkıntı yaşamadık. Daha önce de bahsettiğim gibi sizden peşin peşin alınan liracıklar ile herkes size itaat için programlanmıştı bile 🙂 Otelimizde boş vakitler için çokça aktivite bulunuyordu, biz bunlardan yalnızca köpek balığı ve vatoz besleme turuna katıldık. Kulağa korkunç geliyor değil mi? Evet, ben de evliliğimizin başlamadan biteceğini düşünüp, turu aldıktan sonra gidenen kadar tansiyonum -2’lerde falan gezdim, ama şu an bu yazıyı yazdığıma göre bakınız ölmedim 😀

Bir dakika gözüme toz kaçtı, devam edeceğim yazmaya :'(
Yukarıda da bahsettiğim gibi, adada ufak bir köpek balığı turu maceramız oldu. Sadece Bora Bora için değil, herhangi bir tropik adada da böyle bir imkan bulursanız naçizane sakın kaçırmayın derim. Baştaki korkular, o mucizevi canlıları görünce yerini koca bir heyecana bırakıyor. Hem de Allah aşkına, şehir hayatına dibine kadar daldığımız şu ömrümüzde bir daha ne zaman ele geçer ki bu fırsat, olacaksa da olsun. Ne demiş atalarımız, “Atın ölümü arpadan olsun.” Turumuz mercan kayalıkları, muhteşem denizaltı canlıları, yavru köpek balıkları ve dahası vatozları görmeyi kapsıyordu. Size tavsiyem, o kadar yol gitmişsiniz, bir zahmet bir aksiyon kamerası da alın, biz almamıştık, çok pişmanız. Ama onları görmek bile bir lütuf, bu da bir insana fazlasıyla yeter.

Cesaret hapına hafif doz ile başladığım an 😀

Turu inanılmaz eğlenceli kılan rehberimiz Stefan. Tüm gün yerel müzik aletleri ile Tahiti’ye özgü şarkılar çalıp, bize hindistan cevizi kırmayı öğretti. Yaptığı şakaları, eğlenceli kişiliğini ve dahası kahkahalarını saymıyorum bile.

Tur esnasındaki öğle yemeğimizde bize özel hazırlanan masa. Tabaklar bile ağaç yapraklarından örülmüş 🙂

Meyve ikramını ayaklarınız sudayken alır mıydınız efendim?

Tam bir survivor hayatı. Meşhur hindistan cevizi ekmeği, pilav, adanın meşhur balığı mahi mahi

Yalnız değiliz, küçük misafirler de var 🙂
Peki, köpek balıklarını besleyip, Malkoçoğlu gibi vatozları kucakladıktan sonra ne oldu? Istakoza döndük 😀 Kendimizi öyle kaptırmışız ki, turun akşamına ikimiz de alev almış durumdaydık. Sırf bu yüzden masaj randevularımızı iptal ettirdik. Neyse ki bize yeterli yıkama yağlama yapmaya doyamayan otelimiz odamıza günde 3’er kez doktor yollayıp tedavi ettirdi 😀 Bu da böyle bir anımızdır.
ADADAN NE ALALIM GÜLŞEN?
Bora Bora siyah incisi ile meşhur. Adaya ayak bastığınız andan itibaren her yerde göreceksiniz. Ama hemen sazan gibi atlamak yok! Güvenilir bir yerden almazsanız, sahtesi ile karşılaşmanız çok olası, çünkü kıymetli ve nadir bir tür inci bu.
Bir diğer önemli şey ise vanilya. Zaten Tahiti ile ilgili hemen her görselde vanilya çiçeği yer alıyor. Dolayısıyla adada vanilya ve ona ait pek çok ürüne kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Bizim Dr. Oetker vanilyası gibi değil ama, halis muhlis vanilya anacım, alın 🙂
SON SÖZ
Ben hayata ikinci kez gelen kimseyi duymadım, ya siz? E o zaman bu cennet adayı görmeden ölmek niye? Hayatımda yaşadığım en iyi deneyimler kategorisinde en üst sırada. Çıtayı Allahuekber Dağı’na dikti, bıraktı. Elbette maddi imkanlar çok önemli, dedim ya bizim bütçedeki delik hâlâ kendini onaramadı 😀 Ama eğer bir nebze de imkan varsa, sonuna kadar zorlanmalı. Zira ada günden güne milim milim sular altında kalıyor. Bundan belki yüzyıllar sonra Bora Bora sadece fotoğraflarda ve anılarda kalacak. Aktarmalar ile 30 saat süren bir yolculuk sonunda Ramazan pidesine dönüşen ayaklarıma rağmen, tüm pahalılığına rağmen, 4 gün kalmak için 2 gün yol gitmemize rağmen; “Bir daha gitmeye gönlün varsa eğer, bu akşam hazırlan, biletler benden” deseler, akşama valizi hazırlayıp kapıya koymaya hazırım 🙂
Ben artık sevdiklerime, dua etmek istediklerime, “İnşaAllah Bora Bora’yı görmek nasip olur.” diye dua ediyorum 🙂 Bu yazıyı okuyacak herkes için de duam ve temennim böyle…
Kalınız sağlıcakla,
GÜLŞEN 🙂
39 comments
Ayyy yüzümde kocaman bir tebessümle baştan sona okudum vay anacim😊neler yaşamışsiniz ya👏👏
Imkan varsa gerçekten görülmesi gereken bir yermiş.
Yaa sevdiniz mi hakikaten? Çok teşekkür ederim, böyle yorumlar geldikçe “İyi ki açtım şu blogu” diyorum🙈💜
Çok süper içten bir yazı olmuş harikasınız😃
Ne güzel anlatmışsın resmen Şen’inle oralara yol aldım🤗🤗
Yazmaktaki asıl amacım oydu, eğer becerebildiysem ne mutlu❣️
Harika bir yazı olmuş 👍🏻👏🏻 İki kuruş memur maaşımla kalkıp gidesim geldi 😄devamını bekliyoruz 🤗
Çook teşekkür ederim, ne şekersiniz🙈 Yazının sonundaki duadan siz de nasiplenin o zaman 💜
O zaman kocaman bir amiiin diyorum ☺️😘
Asıl ben teşekkür ederim🙈❣️
Harikasın gülşenim iyiki açmışsın resmen bir solukta okudum ve bayıldım hele anlatım.dilin süper çok içten çok samimî ben sessizkumru 😉😉😉😉
Yaa canım sessizkumrum sen buralarda da mı beni yalnız bırakmadın🙈 Yerim seni ya❣️ Canımsın vallahi☺
Çok beğendim emeğinize sağlık. İnşallah bende gidebilirim ☺️
Çok teşekkür ederim, dilerim yazımı okuyup, takdirini esirgemeyen biri olarak sondaki duadan siz de nasibinizi alın🙏🏻☺💜
Canim hayirli uğurlu olsun blogun. Sevdigin dizinin yeni bölümünü izler gibi okudum. Bizim de Cengizle Bora Bora aramızda geyik konumuzdur. Nerden duyduk hatırlamıyorum ama dört sene kadar önce bi bakalım ya burasi guzelmis dedik. Biletlere bakinca gözlerimiz yuvalarindan firladi. Dedik biz buraya gitcek olsak 2 gun onceden havalimaninda uyuruz mazallah kacirirsak ne yapariz sonra dedik. Şimdilerde de yeni yıla girerken piyango çıksa naparız geyiklerimizin cevabı kendisi. Bi dakka yaa hic bisi yapmadan en önce bi Bora Bora yapar döneriz diyoruz. 😂 Çok güzel samimi olmuş yazı. Emegine sağlık. Öpüyorum 😘
Yaa senin güzel yorumunu severim🙈 En kısa zamanda sizden de bir blog atağı bekliyorum, gözlerimiz arıyor yani😅 Koptum yalnız, çok iyiymiş ya. Bence bizim de Bora Bora’ya gitmemiz benim kaplan kafesine girmemden daha büyük cesaretti😂🙈 Aman ha piyango falan olmadan gitmeyin, burs murs çıkarsa belki, biz bi gittik, ondan sonra onlarca yere gittik, onun acısını hala unutamadık, aç kaldığımıza mı yanalım, gittiğimiz yola mı 🙈 Ha değdi mi, değdi ama akıllı adam işi değil😅 Kocaman öperim, eşine de selamlar, ama yine de denk gelirse gidin be 🙈
Bayıldııımmm ve dua etmeye başladım bile oraları görmek için ben okuduğum bir kitapta duymuştum orayı kitabı okurkende gözümde canlandırmıştım tamda hayal ettiğim gibiymiş 🙈 Bütün manzaralarda eller bellerdeki pozunsa benim favorim 😅😘 duaların gerçek olur inşallah kuzum hepimiz için 😉😘
Canım Emsal’im her yerde tam desteksin, yerim seni🙈 Allah senin de kalbine göre versin💜 Yaa hangi kitap? Biri daha dedi çok merak ettim. Pozların hepsinde eller belde cidden, artık oradaki fahiş fiyatlara nasıl atarlandıysam😂
Tabiki desteğim sırda YouTube var haydi 😉😘 bebeğim kitap sarah jio yağmur sonrası 😘
Derhal alıp okuyacağım🙈 Canımsın, sizden böyle güzel yorumlar geldikçe o da olur belki🙈
Gülşen ablacım çok güzel bir yazı olmuş, umarım hep gezmeye ve yazmaya devam edersin 💜 Bir gün bu adaya gidersem ilk aklıma gelen sen olacaksın 🤗
Canım hoşgeldin bloga💜 Hepimiz için gezmeye ve yazmaya çokça fırsat olsun inşallah🙏🏻
Çok çok güzel bir yazı olmuş ba-yıl-dıııım..🌸🌸lütfen devam et sen bu yazılara, senin yazı yazdığını görünce kahve yaptım içerken okudum 😍😍
Canım Tuğçecim, sefalar getirdin🙈❣️ Afiyet olsun, kahvenin yanına çerez niyetine gittiyse yazım, ne mutlu💜
Sayende resmen yatağımdan oraya ışınlandım, cennet gibi bir yer yahu ne güzel anlatmissin öyle
Ah işte bu yazıyı yazmaktaki yegane amacım! Gidemeyenleri bir nebze de olsa oralara taşımak☺ Çok sevindim buna inan💜
Gerçekten muhteşem ya sizi severek takip ediyorum 👍💕 İnşallah bir gün bizlerde gideriz 😉
Çok teşekkür ederim hem beğendiğin hem de yazımı okuyup bir de güzel yorumunu esirgemediğin için💜🙏🏻 Koca bir amin, inşallah herkese nasip olsun görmek☺
Vallla gitmiş kadar oldum sayende 😊gercekten cok güzelmiş. Ağzına sağlık valla çok teşekkür ederim Sayende görüyoruz 🙂 muhteşemsin..inan sıkılmadan keyifle okudum devamını severek bekliyorum
Serapçım hoşgeldin💜 Eksik olma canım benim, sevindirdi beni beğenmen🙈 Kocaman öperim💙
Ya bu ne güzel bi anlatım 😄 bora borayı ucuza kapattık resmen 😂 gitmiş gezmiş kadar oldum ☺ Allah yazmak için ellerinize gezmek için ayaklariniza ve cebinize güç kuvvet versin😂 bir gün yurt dışı seyahatinin küçüğünu de olsa bize nasip etsin😂 ne kadar kendisi ile barışık ve pozitif bir insansın ya 😁maşallah 🙏 devamını bekliyorum bir an önce yazıların 😆
Yaa yeminle yerim, vallahi yerim ya 🙈😍 Allah’ım ne cici bir yorum, ne içten temenniler, bana ne güzel bir motivasyon oldu inan🙏🏻 Hakkımda dilediklerini misli misli senin için diliyorum, binlerce teşekkür🙈☺💜
Ba-yil-dimm 😘😘😘 emeğine sağlık canım ilham kaynağı oldun 😘 devamını bekliyoruz bu güzel yazıların 😍
Ah nasıl teşekkür etsem az sana, eksik olma🙈❣️❣️
Bora bora ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Bir solukta ve çok keyif alarak okudum. Sanki gitmiş gezmiş gibi oldum ve yazının sonundaki duayı da aldım umarım bir gün bizlerede nasip olur. Ağzınıza sağlık çok beğendim. Bir daha ki yazıyı dört gözle bekliyorumm.. Sevgilerle ❤👌
Böyle güzel yorumlardan sonra yüzümde oluşan gülümsemeyi şuraya bir yere ekleyebilsem keşke🙈☺ Duam her daim, herkes için geçerli, nasip olsun inşallah, kocaman öperim, yeni yazılarda buluşmak dileğimle💜
Vallahi çok güzel anlatmışsınız! 🙂 Sondaki duaya amiiin diyorum:)
Çook teşekkürler, dua amin diyen herkes için kabul olsun inşallah o hâlde☺💜
Benimde hayallerimdeki yerlerden biri bora bora 😅hayallerimde de kalacagi kesin o kadar guzel anlatmissiniz ki gulerek keyifle okudum bilgiler super 😉😉kesinlikle bir kitap yazmalisiniz cok surukleyici hikaye gibiydi😘✌✌
Süpersin…. Iki çocuklu olarak bi gün bende ölmeden gideceğim bora boray😍 ama gidersem sayende yabancılık da çekmem hani resinlerin sagolsun gezdikce dejavu gibi canlanır gözümde😍😍😍😍😘😘😘😘