Öncelikle şunu belirtmeliyim, Dolomitler’de buna muadil çok fazla seçenek mevcut, çünkü hemen her yerde benzer manzaralar göreceksiniz. O sebeple, illa bu oteli kovalamanıza gerek yok ama hepimizin ilgisini bu kadar çeken şey sanırım manzarayı direkt gören kocaman penceresi ve verandası oldu bu otelin. Perdeleri açtığınızda bir kartpostala bakıyor gibi oluyorsunuz, gerçekten delirmemek elde değil.
Moserhof aynı zamanda restoran olarak da hizmet veriyor, eğer konaklamayacaksanız bir şeyler yemek için de uğrayabilirsiniz. Sezon açıldığında çoğu zaman full çekiyormuş odaların rezervasyonu. Melih bu odayı seyahate 2 gün kala ayarlamış, normal zamanda bu her zaman mümkün olmaz, bizim şansımıza oldu bence. Geceliği kahvaltı ve akşam yemeği dahil €138. Bu fiyat Dolomitler ortalamasına göre bir tık yüksek evet, fakat o muhteşem manzaraya akşam yemeğini de katınca çok da uçuk değil bence.
Otele yerleşir yerleşmez ben manzaranın 85679 adet fotoğrafını çektim hemen😅 Odanın minimal tasarımı, tüm detayların çok kaliteli bir ahşaptan imal edilmiş olması, ve en sevimlisi de kırmızı pötikareli nevresim takımları beni benden aldı. Ya o kadar fotoğrafik bir oda ve manzara ki, ilk kez Melih bile benim aynı kareyi yüzbinlerce kez fotoğraflamama ses etmedi, siz düşünün artık🙈😂
Neyse efendim, akşam yemeğine kadar fotoğraf çektikten sonra nihayet yemeğe çıkabildik. Önce bir salata açık büfesi vardı, salatalarımızı hazırladık, açık büfede zeytinyağlı enginar bile vardı o derece. Benim fakir ruhum sadece o salataya bile tamamdı aslında ama ardından daha biftekli gnocci geldi (gnocci: içi genelde patatesli bir çeşit italyan mantısı). Lezzeti bu zamana kadar yediklerimin en iyisiydi. Tabii biz şok, beklentimiz akşam yemeği içim epey düşüktü çünkü. Biz ana yemek o zannederken bir de ardından sıcacık gulaş ve fırınlanmış çok değişik ama inanılmaz leziz patatesler geldi (gulaş: Genelde Macaristan ile ünlenen, dana etinden yapılam lezzetli bir yahni türevi).
Gulaşın ardından frambuaz sosuyla irmik tatlısı servis edildi. Akşam yemeği Türk damak tadına inanılmaz uygun ve çok doyurucuydu.
Gece ben 3-4 kez uyanıp camdan baktım, manzara o kadar güzel ki gün doğumunu kaçırmak istemedim. Gün ağarmaya başlayınca şalımı sırtıma alıp verandada temiz havanın tadını çıkardım, bol bol fotoğraf çektim dumanlı dağları. Bu yaşıma geldim, bundan sonra hafızamdan silebileceğim daha huzurlu bir zaman dilimim olmadı bundan eminim.
Kahvaltıya geçtik, kahvaltıda akşam yemeğindeki performans yoktu maalesef. Çeşitleri “eh” denecek bir açık büfe, sıcak olarak da istediğiniz şekilde yumurta yapıyorlar o kadar. Neyse, karnımızı doyurduk önemli olan o.
Otelimiz bu şekildeydi. Bir daha bu kadar güzel manzaralı bir otelde kalır mıyım, hiç bilmiyorum. Harika bir deneyimdi. Gideceklere, yer bulabilirlerse şiddetle tavsiye ederim.